Önceki yıllarda MMO için emek harcamış biri olarak, harcadığım emeğe yazık olmasın diye 1996’da fabrikasyon bir işe kalkıştım: TMMOB’ye bağlı Makina Mühendisleri Odası’nın Endüstri ve İşletme* Mühendisliği Meslek Dalı Ana Komisyonu Yürütme Kurulu’na aday olup seçildim. Bir yıl kadar da başkanlığını yaptığım bu kurul aracılığı ile Endüstri Mühendisleri Odası’nın kurulmasını sağlayıp orada oluşturacağımız örneğin yaratacağı heyecanla TMMOB’yi de güncel, kapsayıcı ve etkili bir meslek örgütü kimliğine doğru ittirebileceğimizi umdum.
Kaba bir plan üzerinden yürüyüp büyük bir çaba harcadık. Merkezinde 50-60 kişilik bir grupla ülke ölçeğinde (hep Batı’da kaldıysak da) bazı etkinlikler yürüttük.Yaygın bir anketle durum tespiti yaptık. Anket sonuçlarını 3 bildiri ile YA/EM ‘96’da sunduk. Odada EM bölümleri ile ilgili bir veritabanı oluşturduk. (Ülkedeki EM sayısı hakkında hala yaklaşık bir şeyler söylenebiliyor olması bu çalışma sayesindedir.) Girişip başaramadığımız hatta elimize yüzümüze bulaştırdığımız işler de oldu. Bunların en başarısızı ise E/İM Kurultayıdır. Oda tarafından bakıldığında ise etkinlik listesinde önemli bir kayıt olarak “değerler” hanesini süsler.
Numaralamayı düşünmediğimiz E/İM Kurultayı’ndan muradımız, birbirlerine söyleyeceklerini zaten tüketmiş insanların iki yılda bir, bir araya gelip yaptırım ve etki gücü son derece cılız oturumlarda mızıldanmaları değildi. Etkinlik biçimi olarak “Kurultay”ı seçerken bile, EM alanında yaşanması gereken düzenlemeleri hedeflediğimiz belli olsun istedik. MEDAK YK’da herkesin hedefi bu değildi ama 97 baharında bu hava egemen hale gelmeye başlamıştı.
Çerçeveyi şöyle çizmeye çalıştık:
“Bu alanda söz söylemesi gerekenlerin dışarıda kalmasına fırsat vermeyecek bir ağırlık oluşturalım.
Üniversite, araştırma kuruluşları ve ilgili devlet kurumlarını etken kılalım. Sadece EM bölümleri değil, becerilebiliyorsa, mühendislik fakülteleri, YÖK, vb. temsilcileri gündeme dahil edilsin. DPT’sinden İGEME’sine, MPM’sinden TÜBİTAK’ına EM’ni dert etmesi gereken tüm kurumları katmaya çalışalım.
Bizim yaşam alanlarımızda denetimi ellerinde tutanlar da gelsin: TÜSİAD’dan, Ticaret ve Sanayi Odaları’na; gençlerinden yaşlılarına. Sadece genelini değil, yerel ve sektörel karşılıklarımızı da boyutsal farklılıklarını da eksik etmeyelim.
Endüstri mühendisliği’nin ayırt edici unsuru olan ‘insan’ın örgütsel karşılığı olan sendikal örgütlerle yüz yüze gelmemizin hem onları hem bizi eğiteceğini kabul edelim.
Yerel yönetimlere de, hizmet sektörüne de EM’lerden yararlanma noktasında olan kamu kurumlarına da yer açalım, katılmalarını özendirmek için uğraşalım.
EM’lerin mesleki kimlikleriyle yer aldıkları başta olmak üzere, sivil toplum örgütlerinin de bulunacağı bir zeminin onları da bizi de geliştirme potansiyeli taşıyacağını unutmayalım.”
Buna yakışacak bir salonumuz, tüm bunları suya yazı yazmaktan çıkaracak bir de tarzımız olsun diye tasarımlar peşinde koşuyorduk.
Biz bu çabayı harcayalım, Oda da bizi bu yönde desteklesin. Bu zeminde de, endüstri mühendislerine nasıl bir örgütlenme modeli önerilirse onun gereklerini yerine getirmeye çalışalım.
Öyle oldu, böyle oldu; bu hava oda yönetimini etkileyecek düzeye ulaşmadı. Yürütme Kurulumuzun etkili görevlerindeki arkadaşlar (başkan, başkan yardımcısı ve sekreter) bu görevlerinden ayrıldılar. Olup biten Oda Yönetimi için bir vakayı adiyeydi; geçti. Ayrılanların yerlerine başka arkadaşlar geldi. Onlar da, Kurultay’ı yerde koymadılar. Bayrağı elden ele geçirerek 4 kurultay yaptılar. Şimdi de 5. için hazırlıkları yürütüyorlar.
O gün bu gün, ne zaman bu Kurultaylardan haberim olsa, endüstri mühendislerinin kendi yasal mesleki örgütlenmelerinin yolunun açılmasının makina mühendislerinin iknası üzerine kurulu olduğu düzen yüzünden ruhum daralır. MMO için harcadığım emekleri hayırla yad ederim. Kurultaylar için emek harcayanlara, dünyamda büyük değişiklikler yaratmadan, nasıl destek olabileceğimin derdine düşerim.
ERDEMİR, 2005 Kurultay’ının düzenlemesini üstüne alan “baba” destekleyici [SPONSOR] oldu. Kurultay Sekreteri arkadaşımız Önder Öner ODTÜ EM 89’un (Erdemir) çağrısı üzerine Ereğli’de yapılan Danışma Kurulu toplantısına katıldım. Konuşacak fazla kişinin olduğu yerde bana kolay kolay sıra gelmeyeceğinden, gelen sırayı da başkalarına zaman bırakmak kaygısıyla ‘telgraf’la geçiştirdiğimden yukarıdaki öyküyü bile özetleyememiştim.
Dedim ki, ortalık yerde paylaşırım, kim neye denk getirirse, o niyete okur, eder.
Becerebildiğimce kavramların hakkını vererek yaşamaya çalışırım: Demokrasi için harcayacağınız çabalar zihninizdeki yükü ve yüreğinizdeki sıkıntıyı artırır, ama ne için uğraştığınızı anlamaya biraz yakınlaştırır. Benim gördüğüm kadarıyla, bu arada, demokrasi daha fazla yol alır; uzaklaşır.
(*) Oda’nın yapısı gelmeseler de gitmeseler de İşletme Mühendislerinin adının anılmamasına izin vermez.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder